2. Şarap içerlerken, ikinci gün yine kral Ester'e sordu: "İstediğin
nedir, Kraliçe Ester? İstediğini sana vereceğim. Dileğini bildir, krallığımın
yarısını bile istersen, o senindir."
3. Kraliçe Ester şöyle yanıt verdi: "Ey kralım, eğer gözünüze
girdimse ve efendim diliyorsa, hayatımı bağışlayın. İstediğim budur; ulusumun
yaşamını bağışlayın, dileğim de budur.
4. Çünkü ben ve ulusum yok olup kılıçtan geçirileceğiz ve kökümüz
kurutulacaktır. Salt köle ve hizmetçi kızı olmak zorunda olsaydık, sesimizi
çıkartmazdım, ama bu ortamda, işkenceyi yöneten kişi kralın uğramak üzere olduğu
büyük kaybı karşılayamayacak."
5. Kraliçe Ester'in sözünü kesen Kral Artakserkses, "Bu adam
kimdir?" diye bağırdı, "Böyle bir rezaleti tasarlayan kişi
nerededir?"
6. Ester yanıtladı: "İşkenceyi yöneten kişi mi, düşman mı?
İşte, bu alçak adam Haman'dır!" Kralla kraliçenin huzurunda dehşete
kapılan Haman titremeye başladı.
7. Büyük öfkeye kapılan kral şöleni yarıda keserek ayağa kalktı ve
sarayın bahçesine çıktı. O arada Haman, kralın onun yıkımına neden olacağını
anlayarak dışarı çıkmadı ve hayatını bağışlaması için Kraliçe Ester'e yalvarmayı
yeğ tuttu.
8. Sarayın bahçesinden şölen odasına dönen kral, Ester'in boylu
boyuna uzandığı divanın yanına çömelen Haman'ın kraliçeye sokulmaya
çalıştığını görüp bağırdı: "Ne demek oluyor! Kendi sarayımda ve gözümün
önünde bu adam kraliçeye el uzatmaya mı kalkıyor?" Kral sözlerini bitirir
bitirmez Haman'ın yüzü peçeyle örtüldü.
9. Kralın harem ağalarından biri olan Harvona oradaydı. O şöyle
dedi: "Ne denli uygun! Haman'ın Mordekay için hazırlattığı yüksekçe bir
darağacı var. Oysa Mordekay krala verdiği raporla hayatını kurtarmıştı.
Haman'ın buyruğu ile kurulan darağacı evinde hazır durumda." Kral şöyle
dedi: "Onu oraya asın."
10. Böylece Haman Mordekay için hazırlattığı darağacına asıldı
ve kralın öfkesi yatıştı.